Aşık Veysel, Cem Karaca, Erkin Koray, Fikret Kızılok… Yıllarca hepsini severek dinledik. Sadece kulağımıza değen sesler olarak değil sözleriyle, müziğin ruhuna yüreğimizi açtık. Yakın tarihte Aşık Veysel’in temsilciliğini yaptığı ozanlık geleneği ruhunun devam ediyor. Erkin Koray, Cem Karaca ve Barış Manço’nun “Anadolu Rock” olarak aynı geleneği sürdürüyor. Hepsi yaşadıkları toprakların sevdasını, derdini, ümidini şarkılarında insanlara anlatıyor. Tek farkla; bağlamanın yerini gitar alıyor.
Anadolu rock ekolünün bugüne kadar süren etkisi tartışılmaz. Ardından devam eden süre içinde daha genç isimler bayrağı devralıyor. Yavuz Çetin bu geçişte en önemli isimlerden biri. Elinde gitarı blues ezgileri üzerine o da aynı şeyleri söylüyor aslında. İnsanın şehirdeki bunalımı, aşkları, umutsuzlukları, gelecek günlere inancı… ve daha fazlası. Yavuz Çetin’in yarım kalan öyküsü başka isimlerle sürüyor. Kazım Koyuncu’yu da aynı potaya rahatlıkla koyabiliriz. O da bu toprakların kavgasını şarkılarıyla bize anlatmış ve karşılıksız sevmiş güzel insanlardan biri. Ve günümüze yaklaşırken Evrencan Gündüz, Batu Akdeniz, Güney Marlen gibi genç önemli isimler anlatmak istediklerini kendi şiirleri ve müzikleriyle sevenlerine ulaştırıyor. Ceylan Ertem, Jehan Barbur, Kalben bahsi geçen çağdaş ozanlık deyiminin en başarılı temsilcileri olarak duruyorlar.
Satın almak için tıklayınız.